Something in the Rain
Yeni dizilerden bir tanesi ile karşınızdayım. Evet dizinin en önemli özelliği (ki bunu izleyen herkes anlar) şarkılarıydı. Şarkılarına ciddi anlamda bayıldım. Bütün sahnelerin güzelliğini onlara borçlular. Neyse güzel bir konusu olan bu diziyi hemen konusundan bahsedip, yoruma geçeceğim.
Something in the Rain Konusu
Seo Joon-Hee, uzun süre yurt dışında yaşamıştır. Ablası ile beraber yaşamaktadır. Beraber büyümüşlerdir. Annelerini kaybettikten sonra babaları ile de görüşmeyi kesmişlerdir. O yüzden birbirlerinden başka kimseleri yoktur. İkisi de kendilerini geliştirmişlerdir. Kore’ye döndükten sonra ablası ile karşılıklı dairelerde otururlar. Çalışmaya başladığı şirkette ablasının çocukluk arkadaşı ve en yakın arkadaşı olan Yoon Jin-A ile beraberdir. Aynı binada çalışıyorlardır.
Yoon Jin-A, çalışkan bir kadındır. Ailesi ile birlikte yaşamaktadır. En yakın arkadaşı olan Seo Joon-Hee’nin ablası ile sürekli vakit geçirir. Erkek arkadaşı ile sorunlar yaşar ve ayrılırlar. Bu ayrılık sonrası hayatında büyük değişiklikler olur. Seo Joon-Hee Kore’ye döndükten sonra karşılaşırlar ve aralarında bir etkilenme olur. Ama arada tabi ki engeller vardır. En yakın arkadaşının kardeşi olması ve yaş farkı yüzünden imkansız bir ilişki başlar.
Something in the Rain Yorumları
Dizinin konusu da tam olarak burada başlıyor. Yani anlayacağınız arkadaşının kardeşine aşık olduğu için hayatlarında olan şeyleri izleyeceksiniz. Sadece dizi yorumlarında da gördüğüm kadarıyla herkes fazla abartılmış bir konu olduğunu yazmış. Açıkçası başlarda gerçekten büyük bir heves ile izledim. Ama sonlara doğru bu kavuşamama hali beni baya bir sıktı. Dizi 10 bölüm olsaydı konusu gayet tadında olurdu. Bilemiyorum. Diziye asla kötüydü diyemem. Ama beni çok tatmin ettiğini de söyleyemem.
Çift olarak çok tatlılardı. O yönden gerçekten baya sevdim. Aslında bu aşka engel olma durumları bize daha yakın. Ama bir Türk gözüyle bakınca insan bence onlarda bu kadar problem olmamalı diyor. Demek ki olan ailelerde varmış. Ya da oluyormuş, bilemiyorum. Bir itirafta yapmak gerekirse, dizinin bütün bölümlerini izlemedim. Çünkü dediğim gibi son bölümlere doğru artık içim sıkıldı. Son 3 bölümü izlemeden direk final bölümünü izledim.
Final bölümü için de söyleyeceklerim var. Final tam bir fiyaskoydu. Tabi ki dizinin sonunu tahmin edebiliyorsunuz. Öyle beklenmedik bir sonu yok. Ama finali bile uzatmışlar. Yani ben o kadar acı çekmişim, içim sıkılmış artık izlerken, final kısmını neden 5 dakikacık yaptınız? İnsan ister istemez bunu sorguluyor. Bir de ben mutlu oldukları ve artık her olayın çözüldüğü zamanları daha uzun izlemek istiyorum. Sizde de oluyorsa lütfen aşağıya bana yazın. Mesela final bölümünden bir bölüm önce her olay çözülse ve biz final bölümünde sadece o mutluluklarını izlesek ne güzel olur. Bunu tabi sadece bu dizi için söylemiyorum. Nedense bende böyle bir his oluyor. Böyle kısacık bir mutlu son beni tatmin etmiyor.
Toparlayacak olursak, ne olursa olsun gördüğünüz gibi çok tatlı bir çift izledim. Yani şarkılar ile birleştiğinde bu çift çok tatlı geliyor. Gerçekten başlarda çok sevmiştim diziyi. Duygusu bana çok güzel geçti fakat dediğim gibi son bölümleri izlemek istemedim. Bu benim ruh halimle de alakalı olabilir. Belki sizlere o kadar batmaz bu durum. O yüzden eğer hoşunuza gittiyse başlamanızı tavsiye ederim. Daha fazla uzatmayacağım. Umarım severek izlersiniz diyor yayınıma bir son veriyorum.
Sevdiğim şarkıları;
Ed Sheeran – Thinking out loud
Alexander Stewart – Can’t help falling in love
Carla Bruni – Stand by your man
İyi seyirler dilerim Sevgili Okur! 🙂
Tür: Dram, Romantik
Yönetmen: An Pan-Seok
Senarist: Kim Eun
Yayıncı: JTBC
daum: 7.9
Bölüm Sayısı: 16
Yapım Yılı: 2018
Dili: Korece
Ülke: Güney Kore
